- gözünü alamamak
- bir şeye, bir yere bakmaktayken, gözünü oradan başka bir yere çevirememek
Sermet Bey, gözünü köşkten alamıyordu.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sermet Bey, gözünü köşkten alamıyordu.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gözünü ayırmamak — (bir şeyden) bir şeye sürekli olarak bakmaktan kendini alamamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük