- bırakılmak
- nsz
Bırakma işine konu olmak, terk edilmek
Bırakılınca azat edilmiş bir kırlangıç gibi fırladı.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bırakılınca azat edilmiş bir kırlangıç gibi fırladı.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
başsız kalmak (veya bırakılmak) — 1) yöneticisi, başkanı bulunmamak Fakat o gözünü kapayınca başsız kalan konak ... R. N. Güntekin 2) büyüğünü yitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dışında bırakılmak — hariç tutulmak Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzüstü kalmak — 1) bir iş, zamanında yapılmayıp olduğu gibi bırakılmak Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar. K. Tahir 2) bir iş bitirilmeden bırakılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bırakılıvermek — e, nsz Ansızın ve çabucak bırakılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bırakılma — is. Bırakılmak işi veya durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
dış — is. 1) Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. A. Haşim 2) Bir konunun kapsamına girmeyen şey 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökülmek — nsz 1) Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü. S. F. Abasıyanık 2) Kumaş dökümlü olmak 3) Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak 4) e Düşmek Bizim motor ikiye bölünüp suya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekarte — sf., Fr. écarté Saf dışı etmek, konu dışında tutmak anlamlarındaki ekarte etmek, saf dışı bırakılmak, konu dışı tutulmak anlamında ekarte edilmek birleşik fiillerinde geçen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ertelenmek — nsz Daha sonraki bir zamana bırakılmak Gezi ertelendi … Çağatay Osmanlı Sözlük
otlatılmak — nsz Otlamaya bırakılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük