- ekmek parası
- is.
Geçimi sağlayan para veya kazanç
Ekmek parası için sabahtan akşama kadar yazmak zorunda.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ekmek parası için sabahtan akşama kadar yazmak zorunda.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ekmek — 1. i, er 1) Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek 2) Toprağı ekip biçmek için kullanmak Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. M. Ş. Esendal 3) e Serpmek Yemeğe biber ekmek. 4) mec. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
it sürü para kazan — ekmek parası kazanmak için it sürümek gibi bir iş tutmak bile ayıp değildir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
para — is., ekon., Far. pāre 1) Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit 2) Kazanç Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir. S. F. Abasıyanık 3) esk. Kuruşun kırkta biri Birleşik Sözler para… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Berrakkarasu — Serap Berrakkarasu (* 1962 in Istanbul) ist eine deutsch türkische Dokumentarfilmerin. In den Filmen Töchter zweier Welten (1991) und Ekmek Parasi – Geld fürs Brot (1994) stellte sie Lebens und Arbeitswelten von Türkinnen in Deutschland dar. Für… … Deutsch Wikipedia
Gisela Tuchtenhagen — (* 31. Oktober 1943 in Köslin) ist eine deutsche Kamerafrau, Cutterin und Filmregisseurin. Sie war das fünfte Kind des Fuchsfarm und Ziegeleibesitzers Gustav Tuchtenhagen und seiner Frau Gerda, geborene Toeplitz. 1944 gelangte sie durch die… … Deutsch Wikipedia
Serap Berrakkarasu — (* 1962 in Istanbul) ist eine deutsch türkische Dokumentarfilmerin. In den Filmen Töchter zweier Welten (1991) und Ekmek Parasi – Geld fürs Brot (1994) stellte sie Lebens und Arbeitswelten von Türkinnen in Deutschland dar. Für letzteren gewann… … Deutsch Wikipedia
yağmak — nsz, ar 1) Yağmur, kar, dolu gökten düşmek Her zaman yılbaşı gecesi kar yağardı. S. F. Abasıyanık 2) Toz, mermi vb. yüksekten çokça düşmek Üstümüze kurşun yağıyordu. 3) mec. Üst üste ve çok gelmek Sende bu istidat varken, pencerelerden başına çil … Çağatay Osmanlı Sözlük
ödün vermek — ödünle uzlaşma sağlamak Yaşamı boyunca ekmek parası yüzünden olmayacak ödünler verdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
peşine düşmek (veya gitmek) — 1) arkasından gitmek, izlemek Kaçarsa peşine düşerek ona korkulu dakikalar geçirtiyordu. Y. N. Nayır 2) bir isteğin gerçekleşmesini sağlamaya çalışmak Her biri bir yere, ekmek parası peşine gittiler, kendi başlarını da kurtardılar. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
Sait Faik Abasıyanık — Infobox Writer name = Sait Faik Abasıyanık imagesize = caption = pseudonym = birthdate = birth date|1906|11|18|mf=y birthplace = Adapazarı, Turkey deathdate = death date and age|1954|5|11|1906|11|18|mf=y deathplace = occupation = short story… … Wikipedia