DEREKÎ — Gerileme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cayış — is. Cayma işi veya biçimi Yüreğinde, gevşek bir isteksizlik, cayışa benzeyen tatsız bir gerileme vardı. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöküntü — is. 1) Çökme 2) Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz 3) Suyun dibine çöken şeyler 4) Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü 5) ekon. Gerileme, kriz, depresyon Dünya krizi, özellikle de afyon piyasasındaki çöküntü ondan da çok şey götürmüştü … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerileyiş — is. Gerileme işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
inhitat — is., esk., Ar. inḥiṭāṭ 1) Çökme, gerileme, alçalma Yükselmeyen düşer / Ya terakki ya inhitat. T. Fikret 2) Güçten düşme, inginlik, yaşlanma Evvelce pek meşhurken artık sesinin bozulmaya başladığı, inhitat zamanlarına geldiği söylenirdi. A. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ricat — is., ti, esk., Ar. ricˁat 1) Vazgeçme 2) ask. Gerileme, geri çekilme, geri kaçma 1683 te Viyana ricati ile imparatorluk, Avrupa fetihlerini kaybetmeye başlayacaktır. F. R. Atay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ricat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tedenni — is., esk., Ar. tedennī Gerileme, düşme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tedenni etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zekâ geriliği — is., eğt. Türlü sebeplerle zihnin görevini yapmakta gösterdiği sürekli yavaşlama, duraklama ve gerileme durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tedennî — (A.) [ ﯽﻥﺪﺕ ] gerileme, alçalma, düşüş. ♦ tedennî etmek gerilemek, alçalmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
BAZ-GEŞT — f. Geri dönme. * Pişmanlık, pişman olma, nedamet. * Gerileme. Çök … Yeni Lügat Türkçe Sözlük