- göz kapağı
- is., anat.
Göz yuvarlarının önünde bulunan, birbirine yaklaşarak gözü örten, kenarlarında kirpikler bulunan koruyucu organ
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapak — göz kapağı, I, 382 kızın kızlığı, bekâret. I, 382 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
CEFN — Göz kapağı. * Asma çubuğu. * Bıçak ve kılıç kını … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kapak — is., ğı 1) Her türlü kabın üstünü örtmeye veya bir deliği kapamaya yarayan nesne Evin en alt katına indik, oradan da bir mahzen kapağı açtılar. R. H. Karay 2) Dolap, sandık vb.ni örtmeye yarayan parça Dolap kapağı. 3) Kitap, defter vb.nin en… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısık — sf., ğı 1) Kısılmış olan 2) Boğuk, güçlükle çıkan (ses) Sonra kısık fakat ateşli, tutkun bir kadın sesi korkuyla, hiddetle haykırdı. H. E. Adıvar 3) Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan (göz kapağı) 4) is., coğ. Kanyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısılmak — nsz 1) Hacmi, niceliği, gücü azalmak Sesi kısıldı. Nablusluların rengi, asılmış adamların rengine döndü, dudakları kısıldı. F. R. Atay 2) Göz kapağı hafifçe kapanmak 3) mec. Kaçıp kurtulma yolu kalmamak Kapana kısıldı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabak — ilerü, ön, huzur, piş; serpoş, kapak, göz kapağı, kabak oyunu, tüfek endazlık etmek, toy ve düyünde meşhur dur … Çağatay Osmanlı Sözlük
REMED — Gözün ağrıması, göz kapağı iltihabı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ayna — is., Far. āyīne 1) Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat Ben onun aynada saçlarına değil, bana baktığını gene aynadan görüyordum. T. Buğra 2) Karagöz oyununda perde 3) Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve … Çağatay Osmanlı Sözlük