- iliştirmek
- -i, -e
1) İlişmesini sağlamak
Seni bahçeye bir kenara iliştiririz.
- F. R. Atay2) Bağlamak, tutturmak, eğreti takmak, hafifçe tutturmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Seni bahçeye bir kenara iliştiririz.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ilertmek — iliştirmek, iliştirtmek. III, 427, 428 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
iliştirme — is. İliştirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kondurmak — e 1) Konma işini yaptırmak Koca dağın başına ne güzel bir yapı kondurmuşuz ama gel gör ki yolunu unutmuşuz. B. R. Eyuboğlu 2) Gelişigüzel takmak, iliştirmek Başına çiçekler kondurmuş. 3) i Birden yapıvermek veya söyleyivermek Öpücüğü kondurdu. 4) … Çağatay Osmanlı Sözlük
leffetmek — i, e, der, esk., Ar. leff + T. etmek İçine sokmak, iliştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
raptetmek — i, der, Ar. rabṭ + T. etmek Bir şeyi bir yere iliştirmek, tutturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
takmak — i, ar 1) Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek Gözlüğünü takıp masaya eğildi. R. H. Karay 2) e, nsz Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek Geline pırlanta yüzük takmışlar. 3) i, e Ad, lakap koymak Ona bu adı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutturmak — i, e 1) Tutmasını sağlamak 2) nsz Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak Urumeli Hisarı na oturmuşum / Oturmuş da bir türkü tutturmuşum. O. V. Kanık 3) nsz Aklına koyup direnmek, ısrar etmek Sakal diye tutturmuş, başka laf dinlemiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişan takmak — 1) nişanlanan çiftin nişan yüzüklerini parmaklarına geçirmek Birkaç gün sonra akrabalarımıza bir davet vereceğiz. Nişan takacağız. R. N. Güntekin 2) göğsüne nişan iliştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük