- kaplamak
- -i
1) Her yanını örtmek, istila etmek
Bulutlar gökyüzünü kapladı.
Sessizlik ortalığı kapladı.
2) Çepeçevre sarmak, kuşatmakEvlerin bir tarafını yol, üç tarafını da yine çam ormanları kaplar.
- S. F. Abasıyanık3) nsz Bir kabın, bir kılıfın, bir örtünün içine almakYorgan kaplamak.
4) Yayılıp doldurmak, etkisinde bırakmak5) Bir yüzeyi döşemek, başka bir nesne ile örtmekDudaklarının üstünü kaplayan muntazam kesilmiş sert ve koyu siyah bıyıkları...
- A. Ş. Hisar6) Kaplama adı verilen ince ağaç levhaları, değişik yöntemlerle hazırlanan tablalara yapıştırmak7) Bir madeni bir başka madenle kimyasal bir yöntemle örtmek8) mec. Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmakÜnü cihanı kapladı.
9) mec. Duygular için doldurmakİçini sevinç kapladı.
10) mec. Doldurmak, bastırmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.