- kaplanmak
- -le
Kaplama işi yapılmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kaplanmak — kap sahibi olmak, II I, 199 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çulğanmak — kaplanmak, bürünmek, örtülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
karlanmak — nsz 1) Kar ile örtülmek, kar ile kaplanmak 2) TV Ekranda görüntü siyah beyaz noktalarla kaplanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
asfaltlanmak — nsz Asfalt dökülmek, asfaltla kaplanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğulanmak — nsz Üzerinde buğu oluşmak, buğu ile kaplanmak Cigara dumanı, solukların sıcaklığı ile kahvelerin camları iyice buğulanmıştı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulanmak — e 1) Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor. A. İlhan 2) nsz Duruluğunu yitirmek Havuz bulandı. 3) nsz Parlaklığını ve açıklığını yitirmek Hava bulandı. 4) nsz Mide… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulutlanmak — nsz 1) Bulutlarla kaplanmak Gökler bulutlanıyor rüzgâr serinliyordu / Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince. F. N. Çamlıbel 2) mec. Kederlenmek, hüzünlenmek Acaba Saffet in vaktiyle nişanlısı olduğunu söylese Mazlume ile başlayan bu billur gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
buzlanmak — nsz Buzla kaplanmak, buz tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çimentolanmak — nsz Çimento sürülmek, çimento ile kaplanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çimlenmek — nsz 1) Çimle kaplanmak 2) Üzerinde çim bitmek 3) den, mec. Yiyeceklerden azar azar alıp yemek Tuzlu bademler, fıstıklar, fındıklar, kızarmış sucuklar, küçük börekler, tarama gibi şeylerden çimleniyorum. B. Felek 4) den, tkz. Kendinin olmayan… … Çağatay Osmanlı Sözlük