- kımıldamak
- nsz
Yerinde hafifçe hareketlenmek
Kımıldamadan bitkin hâlde düşünüyorum.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kımıldamadan bitkin hâlde düşünüyorum.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TEDELDÜL — Kımıldamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gıvşınmak — kımıldamak,bulunduğu ortamdan hoşlanmayarak sıkılmak … Beypazari ağzindan sözcükler
oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çırpınmak — nsz 1) Acı ile debelenmek Bir oltanın iğnesinde çırpınan bir balık. O. V. Kanık 2) Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek 3) Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak Bayrakları arzularımla çırpınan gemiler, bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
debelenmek — nsz 1) Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak Polisler bu arada, kurtulmak için çırpınan ve debelenen Sadi nin ceplerini arıyorlardı. T. Buğra 2) Çırpınmak, tepinmek, kımıldamak Gözüm, yerde ters yüz edilmiş debelenen bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
deprenmek — nsz, hlk. Kımıldamak, hareket etmek, sarsılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kımıldama — is. Kımıldamak, kımıldanmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kımıldanmak — nsz Kımıldamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıpırdamak — nsz Kımıldamak, sürekli ve hafifçe oynamak, kıpırdanmak Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıpırdaşmak — nsz Kımıldamak, kıpır kıpır etmek Gözlerimin önünde hayaller kıpırdaştı. R. Enis … Çağatay Osmanlı Sözlük