- sıkı sıkıya
- zf.
1) Çok sıkı olarak, sımsıkı
Bekçiyi sıkı sıkıya bağlayarak ötede hendeğin içine bıraktılar.
- M. Ş. Esendal2) İyiceBiçimler sonsuz ve ölümsüzdür ama maddeye sıkı sıkıya bağlıdırlar.
- A. Erhat
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bekçiyi sıkı sıkıya bağlayarak ötede hendeğin içine bıraktılar.
- M. Ş. EsendalBiçimler sonsuz ve ölümsüzdür ama maddeye sıkı sıkıya bağlıdırlar.
- A. ErhatÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sıkı — sf. 1) Dar Sıkı bir kemer. 2) İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan Sıkı bir denk. 3) Zorlu, güçlü ve etkili En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, bugün diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir. B. Felek 4) Dikkatli, titiz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlaşık — sf., ğı 1) Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan (kimse veya topluluk), müttefik 2) Sonuç, sebep gibi birbiriyle sıkı sıkıya bağlı ve karşılıklı bağımlı olan (nesne, terim) … Çağatay Osmanlı Sözlük
biçimcilik — is., ği 1) Biçime sıkı sıkıya bağlılık 2) fel. Özü, içeriği yeterince önemsemeden yalnız biçim üzerinde duran, biçime ağırlık veren görüş Birleşik Sözler insan biçimcilik … Çağatay Osmanlı Sözlük
formaliteci — is. 1) Özellikle resmî işlerde yöntemlere, tüzüklere sıkı sıkıya bağlanıp işlerin yürümesini güçleştiren kimse 2) mec. Biçimci, şekilci, şekilperest, formalist 3) mec. Bir işi olduğundan fazla abartan, kurallara gereğinden fazla bağlı olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilke — is. 1) Temel düşünce, temel inanç, umde, unsur, prensip İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. H. Taner 2) Temel bilgi Kimyanın ilkeleri. 3) Öge Atomlar cisimlerin ilkeleridir. 4) Davranış kuralı Bence ahlakın bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
katı — 1. sf. 1) Sert, yumuşak karşıtı Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu. F. R. Atay 2) mec. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim Katı yürekli. Katı davranış. 3) mec. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kundak — 1. is., ğı 1) Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez Kendisine uzattıkları ince ve beyaz bir kundağa sarılmış kızına baktı. Ö. Seyfettin 2) Bu bezle sarılmış bebek Dikmen Yıldızı kundağı kucaklayarak ağır,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
protokolcü — is. 1) Protokol işleriyle uğraşan kimse 2) mec. Kurallara sıkı sıkıya bağlı olan kimse Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
örklemek — örklemek, sıkı sıkıya bağlamak. III, 443 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
FIRKA-İ NÂCİYE — Kur an ı Kerim e ve Sünnet i Seniyeye sıkı sıkıya bağlı olup Ehl i Sünnet ve Cemaat yolundan ayrılmayan müslümanlar. Bunlar kıyamete kadar lütf u İlahî ile devam eder … Yeni Lügat Türkçe Sözlük