yaymak — çalkamak, kımıldatmak, sallamak, meyletmek, meylettirmek III, 245, 246, 247 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yayık yaymak — sütün ayranını ve yağını ayırmak için yayığı çalkalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız yaymak — açık ve dürüst konuşmaktan kaçınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yadsamak — yaymak ve dağıtmak istemek III, 305 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sermek — i, e, er 1) Kurutmak için asmak Kar gibi çamaşırları serip eve döndü. O. Rifat 2) Göstermek amacıyla asmak veya yaymak Çeyiz sermek. 3) Düz bir yere yaymak Üzüm sermek. Bulgur sermek. 4) Açarak yaymak veya döşemek Çerçeveli çerçevesiz bir sürü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçmak — i, ar 1) Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek Oraya birikmiş sulara basarak çamurları etrafa saçtı. M. Ş. Esendal 2) Işık ve ısı yaymak Büyümüş gözler örste dövülen kızgın demir gibi kıvılcımlar saçtı. R. N. Güntekin 3) mec. Belli bir görüşü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açındırmak — i 1) Açınmasını sağlamak 2) mat. Bir cismin yüzeyini açarak bir düzlem üzerine yaymak Konileri açındırırız ama küreyi açındıramayız. 3) sin., TV Alıcıda kullanılan boş film üzerindeki gizli görüntüyü görülebilir biçime sokmak amacıyla filmi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aksettirmek — i, e, Ar. ˁaks + T. ettirmek 1) Sesi yankılamak 2) Işığı yansıtmak 3) Haberi, durumu, ulaştırmak, yaymak, duyurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
araştırmak — i 1) Birini veya bir şeyi bulmak için bir yeri gözden geçirmek Odayı iyice araştırdım ama aradığımı bulamadım. 2) Bir gerçeği ortaya çıkarmak için aramalarda bulunmak, sormak, soruşturmak 3) Bilimde ve sanatta yöntemli çalışmalar yapmak Türk… … Çağatay Osmanlı Sözlük