elden almak

elden almak
1) bir malı pazara çıkarılmadan sahibinin elinden satın almak
2) herhangi bir şeyi biriyle yüz yüze görüşerek almak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • elden — zf. 1) Doğrudan Atanma yazımı elden aldım, gidiyorum. 2) Hemen Parayı elden yolladı. Birleşik Sözler elden düşme elden ele art elden bir elden ilk elden …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • harcama — is. 1) Harcamak işi, parayı elden çıkarma, sarf 2) Bir şey almak için elden çıkarılan para, gider Günlük harcamalar o kadar arttı ki... Birleşik Sözler harcama kalemi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller harcama yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gitmek — e, der 1) Bir yere doğru yönelmek 2) den Bir yerden veya bir işten ayrılmak 3) Çıkmak, ulaşmak Bu yol nereye gider? 4) Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak Her gün çalışmaya gidiyor. 5) nsz Sürmek, devam etmek Ama böyle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • harcamak — i 1) Bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek İki maaşımı hastalığına harcadığım talebe, sonbaharla beraber ölmüştü. S. F. Abasıyanık 2) Bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek Bu yemek için bir saatimi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saymak — i, ar 1) Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak Nara sormuşlar: Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne demiş. B. R. Eyuboğlu 2) Sayıları arka arkaya söylemek Birden ona kadar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tekel — is. 1) Bir malın yapımının yalnızca bir kuruluşun elinde bulunduğu durum, inhisar, monopol Türkiye de bazı içkiler tekel maddeleridir. 2) Devletin herhangi bir üretim alanını elinde tutması, satışı tek elden yönetmesi ve fiyata hâkim olması… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”