- ısrar etmek
- 1) bir konuda, bir düşüncede sürekli direnmek, ayak diremek
Siz benim usule bakın diye ısrar ediyordu.
- Ç. Altan2) çok istemek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Siz benim usule bakın diye ısrar ediyordu.
- Ç. AltanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ısrar — is., Ar. iṣrār Direnme, ayak direme, üsteleme, üstünde durma Fakat o, perde perde ısrarı artırıyor, ağlıyor, lalamın çıplak ayaklarını öpmeye kalkıyordu. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ısrar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ISRAR — Bir fikir veya meşru dâvadan dönmemek. Direnmek, sebat etmek. Hayırlı bir hâl üzere sadakatla kalmayı istemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kırmızı dipli mumla davet etmek — birine bir yere gelmesi için çok yalvarmak, ısrar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstelemek — nsz 1) Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek Ahmet Kerim bu yeni tutumun sebebini mutlaka öğrenmek istedi ve o kadar üsteledi ki Samim cevap vermek zorunda kaldı. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Hastalık yeniden ortaya … Çağatay Osmanlı Sözlük
direnmek — nsz Herhangi bir düşüncede, bir istekte veya bir durumda karşı koymak, ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek, taannüt etmek Çantayı almak isterlerse sakın direnme, ver. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEBAİR — (Kebire. C.) Büyük şeyler, büyük günahlar. Kebairin sıralanışı: Allah ı inkâr etmek. Allah a şirk koşmak. Kat iyyen sâbit olan dini bir hükme inanmamak. Allah ın rahmetinden ümidini kesmek. Allah ın cezasından, mekrinden ve azabından emin olmak.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İDDİA — Bir şeyin müsbet veya menfiliğini ısrarla söylemek. İleri sürülen fikir. Dâva etmek. Israr etmek. İnat etmek. Haklı veya haksız bir dâvaya kalkışmak.(Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
asılmak — nsz, e 1) Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük. B. R. Eyuboğlu 2) Bir yere tutunup sarkmak 3) Tutup çekmek Çocuk annesinin eteğine asıldı. 4) Hızla eline almak Hemen küreklere asıldı. 5) Boynuna … Çağatay Osmanlı Sözlük
diremek — i, hlk. 1) Bir şeyi dikine koymak, dayamak, durdurmak 2) e, mec. Direnmek, karşı koymak, inat etmek, ısrar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
diretmek — nsz Direnmek, ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek Annesi ile ablası adamın kaçırılacak bir kısmet olmadığını öne sürerek evlenmesi için diretiyorlardı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük