- akarsu gibi
- aralıksız, kesintisiz
Cevapları pek açık ve akarsu gibi idi.
- F. R. Atay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Cevapları pek açık ve akarsu gibi idi.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
akarsu — is., yu 1) Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su 2) Tek sıra elmastan gerdanlık Birleşik Sözler akarsu santrali Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller akarsu çukurunu kendi kazır akarsu gibi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilek gibi — gür, kalın (saç veya akarsu) … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÂ-İ CÂRİ — Akarsu. (Çay ve ırmak suları gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
su — 1. is., yu Sutaşı 2. is., yu 1) Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab Dere suyu tekmil çamur. Halk kuyu suyu içmek mecburiyetinde... R. N. Güntekin 2) Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Songül Karli — (* 1973 in Tokat) ist eine türkisch alevitische Sängerin. Leben Songül Karli wird auch die Prinzessin der Volkssängerinnen genannt. Im Jahr 1991 kam ihr erstes Album Derman Sendedir auf den Markt, bis heute hat sie zwölf Alben veröffentlicht. Im… … Deutsch Wikipedia
kurumak — nsz 1) Islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek Çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu. H. E. Adıvar 2) Bitki, suyu çekilip cansız duruma gelmek 3) Akarsu, göl vb.nin suyu kalmamak Kurumuş … Çağatay Osmanlı Sözlük
Songül Karlı — (* 1973 in Tokat) ist eine türkische Sängerin.Height: 1.79 Leben Songül Karlı ist eine Volksmusiksängerin. Im Jahr 1991 kam ihr erstes Album Derman Sendedir auf den Markt, bis heute hat sie zwölf Alben veröffentlicht. Im Jahr 2002 ließ sie sich… … Deutsch Wikipedia
akmak — den, ar 1) Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. S. F. Abasıyanık 2) Bu gibi maddeler aşağıya, yere düşmek Üstünden sular akıyor. 3) Sıvı bir madde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dış güçler — is., ç. 1) Ekonomi ve politika açısından güçlü devletler 2) coğ. Mekanik parçalanma, kimyasal ayrışma, rüzgâr, dalga, akarsu ve buzulların etkileri gibi kökenleri güneş enerjisine dayanan güçlerin veya etkenlerin bütünü … Çağatay Osmanlı Sözlük
sökmek — i, er 1) Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak veya gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak Bu çoban öyle güçlü görünüyor ki şu yandaki ağacı kavrasa dibinden söker götürür. Y. Kemal 2) Kurulmuş bir şeyi parçalarına ayırmak Makineyi sökmek. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük