- yüz tutmak
- (bir şeye) yönelmek
Biçare Yunus'un çoktur günahı / Hakk'ın dergâhına yüz tutmuşum ben.
- Yunus Emre
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Biçare Yunus'un çoktur günahı / Hakk'ın dergâhına yüz tutmuşum ben.
- Yunus EmreÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zevale yüz tutmak — bozulmaya, alçalmaya, yok olmaya başlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabarmak — nsz 1) Ağırlığı artmadan hacmi büyümek Ekmek iyi kabardı. 2) Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur. R. N. Güntekin 3) Niceliği artmak, büyümek Masraf… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağırlaşmak — nsz 1) Ağır duruma gelmek 2) Hava sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak, bozulmak Büsbütün ağırlaşmış bir hava içinde nerelerden geçtiğimizi artık fark etmiyorduk. R. N. Güntekin 3) Yavaşlamak Artık yavaş yavaş göçüyor, boyu kısalıyor, teni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayatsımak — nsz, hlk. Bayatlamaya yüz tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakırlaşmak — nsz 1) Çakırkeyif olmaya başlamak 2) Olgunlaşmaya yüz tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalarmak — nsz Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatırdamak — nsz 1) Çatır diye ses çıkarmak Kolumu öyle bir çekiş çekti ki omuz başım çatırdadı. S. M. Alus 2) mec. Çökmeye, yok olmaya yüz tutmak, tehlikeli duruma düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerilemek — nsz 1) Geri çekilmek, geriye çekilmek Dürdane gerileyip baktı, kurnaz bir kahkaha ile göğsü oynadı. M. Yesari 2) Daha aşağı bir dereceye düşmek 3) Hastalık, gelişmeksizin yok olmaya yüz tutmak 4) mec. Bir tepki karşısında katı sayılan bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük