yol yapmak

yol yapmak
1) yol oluşturmak

Geçen köylünün, arabanın, sürünün izi buraları yol yapmıştır.

- R. H. Karay
2) kandırmaya çalışmak, avutmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yol açmak — 1) yol yapmak 2) kapanmış olan yolu geçilir duruma getirmek 3) kalabalık bir yerde genellikle saygıdeğer bir kişinin geçmesi için insanları kenara çekip yol vermek 4) mec. bir olayın sebebi olmak Seniha nın bu hareketi türlü türlü tefsirlere yol… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mil yapmak — yol yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yapmak — i, ar 1) Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır. Ç. Altan 2) nsz Olmasına yol açmak Durgun sular sıtma yapar. 3) nsz Yol almak 4) Onarmak, tamir etmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yol çizmek — bir konuda plan yapmak Bütün günlerimiz için kendimize bir yol çizer, sonra her gün bunun aksine hareket ederiz. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yol kesmek — 1) geçmesine engel olmak, durdurmak Senin yolunu kesecek, engel olacak değilim. M. Yesari 2) ıssız yerlerde soygunculuk yapmak 3) motor vb. hızını azaltmak, devrini düşürmek Motorun yanaşmasını bekliyorum, yol kestiği için şimdi hiç gürültü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kilometre yapmak — yol almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tankmak — yol bağlamak, denk yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gitmek — e, der 1) Bir yere doğru yönelmek 2) den Bir yerden veya bir işten ayrılmak 3) Çıkmak, ulaşmak Bu yol nereye gider? 4) Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak Her gün çalışmaya gidiyor. 5) nsz Sürmek, devam etmek Ama böyle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”