bily - bok
- binkat
- binlerce
- binlik
- binme
- binmek
- binnetice
- binyıl
- biperva
- bir
- bir (veya sağ) elinin verdiğini öbür (veya sol) elin duymasın
- bir ... bir (veya bir de)
- bir abam var atarım, nerede olsam yatarım
- bir adama kırk gün ne dersen o olur
- bir ağaçta gül de biter diken de
- bir ağızdan
- bir ağızdan çıkıp bin dile yayılır
- bir alay
- bir âlem
- bir an
- bir an önce
- bir anaya bir kız, bir kafaya bir göz
- bir anda
- bir ara
- bir araba
- bir arada
- bir aralık
- bir araya gelmek
- bir araya getirmek
- bir arpa boyu (gitmek veya yol almak)
- bir aşağı bir yukarı
- bir atımlık barutu olmak (veya kalmak)
- bir avuç
- bir avuç altının olacağına bir avuç toprağın olsun
- bir avuç toprak olmak
- bir ayağı çukurda olmak
- bir ayak önce (veya evvel)
- bir ayak üstünde bin yalan söylemek (veya bir ayak üstünde kırk yalanın belini bükmek)
- bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez
- bir bakıma
- bir baltaya sap olamamak